29 Ekim 2007 Pazartesi
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Bu cumhuriyeti, bu bayramı nasıl kazandığımızı unutmayalım, unutturmayalım.
30 Ağustos 2007 Perşembe
23 Ağustos 2007 Perşembe
Leman Dergisinin 824. Kapağı
15 Ağustos 2007 Çarşamba
Bölücü Haritalara Cevap
28 Temmuz 2007 Cumartesi
Su Tasarrufu
İşte bu günlerde bir konuya daha fazla ağırlık verilmekte. Su tasarrufu...
Kullandığımız sudan tasarruf etmemiz lazım. Bulaşık makinelerine saldırıp firmaların stoklarını eritmemiz lazım. Bizim tasarruf yaptığımız su ile birlikte fabrikalar masraflı ve olması gereken su tasarruflarını yapmamaları ya da geciktirmeleri lazım. Devletin zaten fahiş fiyata sattığı su ile yaptımız 2 dakikalık duş keyfimizi yapmamamız lazım. Halılarımızı, araçlarımızı yıkamamamız lazım.
Bu kadar büyük bir ülkeye bu kadar baraj az. Barajlar ile hem su rezerviniz olur, hem de elektrik yaparsınız. Böylece dış devletlerden doğalgaz alıp ondan elektrik yapmaya uğraşmazsınız. Su rezervleriniz azaldığında deniz suyundan içme suyu üretmeyi düşünmezsiniz. Ancak makam araçları, gemicikler, villalar sahibi olmak varken ülke hayrına baraj yapmanın önemi kalıyor mu?
15 Temmuz 2007 Pazar
Yorumsuz...
20 Haziran 2007 Çarşamba
Türk Basını
Kaynak: İnternethaber...
Peki İnternethaber'in kaynağı nedir?
K.Irak'lı yerel kaynaklar...
Peki K.Irak'lı yerel kaynaklar kimdir?
Pkk Terörünü destekleyen Barzani.
Barzani "Türk Ordusu K.Irak'ta köyleri bombalıyor." diyor ve bizim basın ve medyada bu haber doğruymuş gibi çarşaf çarşaf çıkıyor.
Gen.Kurmay Başkanımız "Biz bu çıkartılan haberlere gülüyoruz." diyor ama bu bizim basında hiç çıkmıyor.
Şimdi Barzani bundan sonraki şöyle bir haber sunarsa şaşırmayın: "Türk Ordusu Kürt Köylerindeki sivilleri vuruyor. Abd buna engel olmalıdır."
Türk basını bunu da yayınlar herhalde...
Türk Askerinin köyleri bombaladığı falan yok bu haberler asparagastır. Örgüt kampları varken köyle ne işi var Türk Ordusunun böyle saçma sapan bir haber olur mu? Türk basını verdiği haberlerin kaynaklarına baksın. Verdiği haberlerle kime hizmet ediyor araştırsın.
Habertürk bir haber yayınlıyor: "Türk helisi düşürüldü. İçinde yüksek rütbeli Subaylar vardı."
(Habertürk ün kurulurken gereken milyonlarca doların nasıl sağlandığı açıklanamıyor. Sadece CHP den 3 milyon $ aldıklarını söylüyorlar.)
Habertürk'ün kaynağı neydi?
Gazeteport.
Gazeteport'un kaynağı neydi?
Bölücü örgütün basın yayın organı Fıratnews.
Yorum yok...
17 Haziran 2007 Pazar
Mavi Patikli Olmak Zor Zanaat
''Erkekler ağlamaz.''
''Erkekler korkmaz.''
''Erkekler kadın gibi gülmez.''
Derken ortalık dul kadından geçilmiyor. Zira zavallı
erkekler genç yaşta Hakk'ın rahmetine kavuşuyorlar.
Siz hiç kapı komşusuna sabah kahvesine gidip karısını çekiştiren erkek gördünüz mü?
Fare görünce bağıran?
''Bu ara sinirlerim zayıf'' deyip habire ağlayan?
Oysa anlar da kadınlarla aynı duygulara sahip olarak geliyorlar dünyaya.
Lakin daha ilk gün ayaklarına mavi patik giydirmek
suretiyle ''Ağır ol bakalım!'' diyoruz.
''Ne alakası var mavi patikle?'' demeyin. Mavi soğuk ve ciddi bir renktir. Kime isterseniz sorun. Ve katiyen tesadüf değildir o patiklerin rengi.
Düşünülmüş, taşınılmış, seçilmiştir.
Ayağa giydirildiği anda kulağa şunlar fısıldanmış demektir: Sen erkeksin.
Erkek olmanın gerekleri vardır. Ömrünün sonuna kadar bunları yerine getirmekle yükümlüsün. Ömrünün süresi ise çatlama kat sayına bağlı. İçine ata ata ne kadar yaşayabilirsen artık. Bize sorarsan pek uzun süreceği kanaatinde değiliz.
Dikkat edeceğin husus, en dramatik hallerde bile mavi patikli olduğunu unutmamandır.
Misal,
Áşık oldun.
Sakın belli etme. Bırak karşındaki yansın tutuşsun.
Sen ağır ol. Molla desinler yeter ki áşık demesinler.
Misal,
Sevgilinden ayrıldın.
Sakın ağlayıp sızlama. Yine bırak karşındaki yıkılıp
sürünsün. Gözyaşı dediğin kadın kısmına yakışır. Zaten
senin gözyaşı bezlerin mavi patik operasyonuyla alınmış bulunuyor.
Misal,
Eve hırsız girdi.
Karınla yataktasınız. Tıkırtı duydunuz ya da hırsızla
burun buruna geldiniz. Kim boğuşacak adamla?
Bak bakalım karının ayaklarına! Ne renk patikleri? Pembe.
Ya hırsızınkiyle seninki? Mavi.
Kural,
Mavililer boğuşacak.
Pembeliler bağıracak.
Herkes görevini bilsin. Ta doğumhanede yapıldı bu iş bölümü.
Misal,
Eşinle kavga ettin.
Ne yapacaksın? Hiç. İşine gidip hiçbir şey olmamış gibi çalışacaksın.
''Ay İsmail çok sinirim bozuk, benimki sabah sabah anneme laf etti'' diyemezsin.
Karın o esnada telefonun başında, bir sigara ve bir
kahve eşliğinde arkadaşlarına seni çekiştiriyor olabilir. Olsun. Onun mazereti var, patikleri pembe.
Misal,
Evde aniden bir böcek peydahlandı.
Kim gidecek üstüne? Tabii ki sen. Zira karının gitmesi hiçbir işe yaramaz.
Böcek renk körü mü? Maviyle pembeyi ayıramaz mı? Ve
sorarım sana, hangi böcek pembeden korkar? Tam tersine aşka gelip karının üzerine tırmanmaya bile kalkışabilir.
Ama mavi... Bırrrrr.
Diyeceğim,
Mavi patikli olmak zor zanaat.
Alıntıdır...
14 Haziran 2007 Perşembe
30 Mayıs 2007 Çarşamba
19 Mayıs 2007 Cumartesi
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Mustafa Kemal Atatürk
12 Mayıs 2007 Cumartesi
Japon Polisini Merak Edenlere
11 Mayıs 2007 Cuma
dahianlamindakideayriyazilir.com
25 Nisan 2007 Çarşamba
Dikkat Havlayan Köpek de Isırabilir
Hediye Vermek
23 Nisan 2007 Pazartesi
Laf Sokma
22 Nisan 2007 Pazar
23 Nisan
Aslında bu sadece çocukların bayramı değildir. Çünkü okullarla birlikte resmi kurumlar ve bazı özel kurumlarda tatil olmaktadır. Dolayısıyla bu bayram hepimizin bayramı. Bayramımızı kutlarım (:
Cem Uzan Vaatleri
Test Drive
Test Drive. Çok önceden, daha ortalarda Need For Speed bile yokken buradaydı. Birçok versiyonu çıktı. Test Drive 6 dan sonra şirket yeni oyununu Test Drive adıyla çıkardı. Ancak kopya oyun piyasasında oyun Test Drive 7 ya da Test Drive 2002 Edition olarak satılmakta idi.
Şimdi diyeceksiniz neden bunları anlatıyorsun diye. Bende de Test Drive vardı ancak ben çok fazla paylaşmayı seven birisi olduğumdan (Halk arasında enayide denilir.) bu güzel oyunu arkadaşıma verdim; ancak bir daha yüzünü görmek nasip olmadı.
Oyunun müzikleri çok güzeller. Zaten oyunun müziklerini Alice Deejay, Aurora Borealis, DMX, Crud, Ja Rule, Junkie XL, Moby gibi ünlü kişiler yapmıştı. Ancak ben bu oyunun müziklerini bulamıyorum. Elinde müzikleri ya da oyunun kendisi olan varsa ve bana ulaşabilirse çok sevinirim.
Dip not: Oyunun readme gibi bir dosyası var ve müziklerin isimleri ya da albümlerinin isimleri var. Onları yazabilirseniz o da yeter.
Dip not 2: Oyun çok eski olduğundan paylaşım ağlarında bulunmamaktadır.
21 Nisan 2007 Cumartesi
Hiperaktivite
Roket Atar
Ups Nedir Hocam?
Türkçesi kesintisiz güç kaynağı yani kgk dır. Nedir önemi? Kgk diyince insanın aklıma elektrikler kesilse bile bilgisayarda oyun oynayabilmek geliyor. Ancak durum pek öyle değil. Gitgide düşen fiyatlarla birlikte güçlenen PC leri tüm elemanlarıyla yarım saat çalıştırabilecek kaliteli bir kgk için bir servet ödemeniz gerekebilir. Kgk'nın asıl amacı elektrikler kesildiğinde size uyarı vererek açık kalan programlarınızı kapatmanız, veri kayıbı yaşamamaız ve elektrik dalgalanmalarından sisteminizi korumaktır. Elektrik dalgalanması önemsiz gibi görünse de aslında çok önemli bir konudur. Gece yaşandığında ampüller pır pır ederek güzel bir görüntü sunsalar da bu durum elektronik aletlere zarar verebilmektedir. Bu dalgalanmalardan en başta adaptörler; yani bilgisayarlarımızda öncelikle modemlerimizi etkilemektedir. Online oyunlarda elektrik dalgalanmasından dolayı modem reset attığından çok düştüm. Tecrübeliyim yani (: Ayrıca kgk'yı elektrikler kesildiğinde cep telefonunu şarj amaçlı kullananlarda var, kutluyorum.
Ülkemiz elektriklerin çok sık dalgalandığı ve arada sırada kesilebildiği bir ülke. Maalesef elektrikli cihazlarımız bu durumdan olumsuz etkilebilmekte. Verilerimiz sakladığımız HDD'lerimiz işlem yaparken elektrik kesilirse kafa atma olayı sonucu bad sector oluşabilir, daha da kötüsü hiç kullanılamaz hale de gelebilir. Aslında verilerimiz pamuk ipliğine bağlı (:
Bunca laftan sonra gaza gelip kgk almaya karar verdiniz diyelim. Nelere dikkat edeceksiniz? Öncelikle sisteminizi bileceksiniz. Monitörünüzün lcd ya da crt olması da kapasite konusunda büyük bir etken çünkü crt'ler lcd'lere göre tabiri caizse elektriği içiyor. Bugün ortalama bir sistem için Tunçmatik marka 700VA lık bir kgk yeterken benimki gibi ortalamanın üstünde bir sistem için 1000VA'lık kgk anca keser. Aslında marka olarak çok pahalılara bakmanıza gerek yok. Powercom ya da Tunçmatikler güzel. Ancak 1000VA alacaksanız Tunçmatikten uzak durun derim çünkü sürekli çalışan fanı sayesinde bulunduğu evde bile zor durulduğundan bahsediliyor.
Uzun lafın kısası kgk ya da diğer adıyla ups, elektrik kesildiğinde sistemimiz bir süre daha çalıştırabilen ve ülkemizde bilgisayarımız için aslında olmassa olmaz donanımlardan birisidir.
İnternet ve Sansür?
Sansür nedir? TDK "Her türlü yayının, sinema ve tiyatro eserinin hükûmetçe önceden denetlenmesi işi, yayın ve gösterilmesinin izne bağlı olması, sıkı denetim." diyor. Bu sansür işi televizyonlarda kendilerine göre aykırı olan programı kapatma şeklinde oluyor yani program kapanırken kanal çalışmaya devam ediyor. Ancak Türkiye'de internet konusunda gerekli hukuki altyapı oluşturulmadığı için siteye Telekom DNS kullanan bilgisayardan erişilemiyor. Bu durumda siteye birşey olmuyor. Sadece DNS gibi bazı kavramları bilmeyen Türk kullanıcıları sitenin tamamına erişemiyor.
Bunları açıkladıktan sonra konumuza dönelim. İnternet çok geniş bir kullanıcı kitlesine sahip olmakla birlikte çok çeşitli olanaklara da sahip olduğundan bahsetmiştim. Telekom tarafından sansürlenen bir siteye DNS değiştirerek kolayca erişebilirsiniz. Ancak sansürlenen sitelerde bazen sansürün ters tepip siteye ilginin artmasına sebep olabildiği gibi YouTube örneğinde olduğu gibi tüm dünyaya bizi rezil de edebilmekte. Eğer bir içerikten büyük bir kitle haklı bir rahatsız duyuyorsa siteye erişim engelleneceğine rahatsızlık duyulan içeriğe müdahale edilebilmeli. Şu an uygulanan yöntemle kurunun yanında yaşda yanmakta; tüm dünya o içeriği görürken Türk halkı tüm siteyi görememektedir. Ancak hukuki altyapı sağlam bir şekilde oluşturulabilirse; tüm bu sorunların ortadan kalkabileceğine inanıyorum.
Ancak asıl düşünülmesi gereken konu bir siteye Türk halkının erişme hakkının tek bir kişinin açabileceği dava ile birlikte mahkemenin elinde olduğudur.